31 Ekim 2009 Cumartesi

Sen Ne Zaman ?

Zengin gündüzleri tembellikten fakir saatlere çeviren insan
Ettiğinin zamana değil kendine olduğuna bir emin olsan
Kaç karanlık akşamın olacak nurdan bir ikindi bir anlasan
Dertsiz nefsin azda olsa dertlense olmadan bir fani karabasan
Attığın adımlar ne zaman görür yeni bir kaldırım bilmem ama
Sen uyudukça uyandıranının olmayacağı pek açık ey insan
Dertlilerin derdine saygısızlığın baki oldukça her vakit
Pek açık göremeyeceğin derdine deva için koşan tek bir insan
Hayat dediğinin yaşanması en fazla birkaç yıl daha
Sanma bitmez sabahlarla yatsılar o yılların ardından
Kim bilir, sürmez belki de kalan vaktin önündeki sabaha
Geride kalan Son Yatsıdan…
Utku Batu DEMİROĞLU

30 Ekim 2009 Cuma

Adım Adım Sessizlik

Sokaklarda dolaşan sessiz adımlara denkti yalnızlığım
Bir çare peşinde koşamadan bitiyordu bitik hayatım
Geride kalan tek ömre sadakat gösteren bir ben ile
Akıp gidiyordu dertler boş bir sokakta söylenen şu beyite
“ Bitme be iki gözüm vadeni doldurmadan
Ben ile onu ödetme taksitle şu vadeli ömrümde”
Kısaca hayat mı demekti mehtaptan güneşe akan zaman
Hiç mi elinizde yoktu bu akana bir dalgakıran
Madem elem ve keder olmuş yegane çaresiz dümeniniz
Karışmayın dertli mısralara kendince dert yanan

Utku Batu DEMİROĞLU

22 Ekim 2009 Perşembe

Kaçıncı Derin Yara

yalnız kaldığım her an düşündüm etrafımdaki sahte kalabalığı
kaç kişinin kaç zoraki tebessümüydü acaba gündüzümdeki
heba oldu gündüzlerim sırıtıkların kuru gürültülerine bir dönem
farkedemedim mutlu sessizlikleri yalnızım sandığım gecelerimdeki
vefasızların poligonu oldum sapladıkları hayırsızlık oklarıyla
çıkaramadım onları saplı kaldı demir uçlarıyla
kalbim şükrediyordu bana değmediler diye ama
ona varmadan vardı can vefanın gören gözlerine
olsa da artık kalpsiz ve de ama...

Utku Batu Demiroğlu

Nesin sen? SEN Mİ?

Hazırsanız başlıyorum, ağırdır konuşacağım ders çıkarırken kızma bu sözlerime,
cevapla bana aslen kaç sen taşıyorsun,
bunu bile bile,utanmadın mı ben geldim her akşam demeye evdeki sevenlerine.
saat 8 sofralarına aynı sandalyede kac senle oturdun zoraki sıkışıklıklarda,
biten her yemekten sonra senden kaç kişi oturdu sofra toplamadan koltuklarda,
düşündün mü o ben miyim, umarsamaz farkındalıksızlıkların koynunda.
kimden öğrendin tembellik zilletini beğenmediklerin koşarken bir ekmeğin peşinde,
sen nesin ki ne zaman oldun kamil, bu uykunun içinde,
galiba miskinliğin görmeye sebeb oldu açık gözlerin rüyasını,daha yatmadan hiç kalkmadığın yatağının içinde.
kalkta silkin cesaretin varsa sendeki SENLER'in üstündeki ağırlığına rağmen,
yapamayacağım dersen hemen çağır o senlere bir kaç daha sen,
belki onlar yapar senin yapacaklarını sen kalkmadan mecburi yatışlarından.
kırıcı başlangıçlar yaşasan keşke seni incitecek,
kim bilir kurtulursun umarım SENLER'den, belki kaçıp gidecek.
öğrenemediysen bu düstur-u hayatı içinde yaşadığın ailenin,
sebebi sensin sen, bu çektiğin günlerce zilletin,
sarılmışsın boynuna bir kere miskinliğin,kurtulamıyorsun ne yapsan da,
ele geçirmiş seni bu hissizliğin,bazen düşünüyorumda geberipte gitsen mi bu dünyadan,
ama hayır diyorum sonra,gitmemelisin yeni nesiller senden ibret almadan,
ölme dediğim için sanma seni severim,senin gibi kaç Seni olanları anlatmaktır benim emelim,
kaçmayın, gitmeyin iki yüzlü insanlar temiz olanların arasından,
en azından size bir kaç değil sadece iki yüzlü diyelim.
budur yegane taviz sizlere yaşadığınız bu dünyada,siz değişmedikçe mütemadiyen BEN' lerden tek bir BEN' e.
BEN DAHA SİZE NE DİYEYİM...

Utku Batu Demiroğlu